Herkese merhaba, hepinize İYİLEŞ ailesi adına, sağlıklı günler dileyerek yazıma başlamak istiyorum. Tüm dünya olarak Pandemi ile zorlu bir süreçten geçmekteyiz. Hemen hemen herkesi doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendiğini bu dönem bizlere hayatlarımızda ilk defa yaşanan bazı olaylar yaşattı ve yaşatmaya da devam ediyor. Yaşanan bu olaylardan etkilenen bir kesim de çocuklar.
Çocukluk çağında en çok görülen psikiyatrik bozukluğu olan Hiperaktiviteyi konu alacağız. Hiperaktif çocuklar; akla ilk gelen ve hepimizin de bildiği gibi yerinde duramayan, aşırı derecede hareketli olan, aceleci davranan ve bulunduğu ortamdaki akranlarına oranla duygusal ve fiziksel olarak aşırı davranışlar sergileyen çocuklara denir. Yazımızın başında belirtmekte fayda olan bir bilgi eklemek istiyorum;
“Hiperaktif çocuklar, rahatsız edici davranışları kasten yapmazlar. Yani, bu bir tür şımarıklık veya benzeri durum değildir. Hiperaktivite bozukluğu, dürtülerin kontrol edilmesinde yaşanan güçlükten ileri gelir.”
Bu cümleden de anlaşılacağı üzere Hiperaktivite bozukluğunun henüz doğmadan başladığını ve anne karnındayken başlayan aşırı hareketliliğin, bebeğin doğmasıyla devam eden süreç olduğunu anlıyoruz.
Bebeklik döneminde hiperaktivite; zor uyuma, sürekli ağlama ve zor ikna edilme şeklinde kendisini gösterebilir. Çocukluk çağında ise hepimizin de bildiği belirtileri sürekli koşturma, oradan oraya zıplama gibi durumlar eklenir. Çocuğun okula başlamasıyla beraber arkadaşları ve öğretmenleriyle problemler başlaması da yaşanan sorunlar arasındadır.
Bu durumda Hiperaktivite tanısı almış çocuğa nasıl davranılması gerektiğinden bahsedelim.
Evde olduğumuz bugünlerde özellikle ev içi düzen ve kurallar daha fazla önem kazandı. Bu kuralların net ve hiçbir koşulda esnetilemez olması son derece önemlidir. Hiperaktivite tanısı almış çocuğunuzun olumlu davranışlarda bulunması durumunda bu davranışın cesaretlendirilmesi ve olumlunması önemlidir. Evdeki ve dışarıdaki vaktinin verimli geçmesi için etkin bir planlama yapabilirsiniz. Ders çalışma saatlerini, oyun saatlerini var olan hobileri ya da yeni hobilerini bir plana dahil etmek faydalı olacaktır. Bu konuyu öğretmeniyle görüşmek ve çocuğunuzun Hiperaktivite bozukluğunu olduğunun, dikkatinin çok çabuk ve kolay dağıldığını söyleyin ve sınıf içerisinde uygun bir yere oturmasını sağlayın. Bu olumlu destekleri vermek Hiperaktivite bozukluğunun giderilmesinde faydalı olduğunu öğrendik ve ek olarak olumsuz davranmamın da önemli olduğunu eklemek gerek. Konuşarak öğüt vermek genellikle sürecin kötüye götürür ve çocuğun öfkelenmesine sebep olur. Çocuğun yaramazlık yaptığını değil, ortada bir rahatsızlık olduğunu ve çocuğunuzun rahatsızlık ile mücadele ettiğini kabul ettirmeniz gereklidir. Ebeveyn olarak sabırlı olmalı ve davranışlarını kontrol etmelisiniz. Tüm bu hareketlerin sürecin daha rahat yürütülmesini sağlar ve olumlu gelişmeler yaşanmasını sağlar./fayda sağlar.
Peki, Tüm Yaşananlar Son Bulur Mu? Nasıl Son Bulur?
Belki de ilk adım olarak yapılması gereken belirtileri gösteren çocuğunuzu bir uzmana götürmek ve ona Hiperaktivite testi yapılmasıdır. DEHB testi, çeşitli ölçekler ve gözlemler ile bozukluğun hem kaynağı, hem de tam olarak hangi alanlarda olduğu belirlenir ve sonrasında ise en uygun seçilerek, tedavi süreci başlatılarak en sağlıklı adım atılmış olur. Hiperaktivite tanısından sonra ilaçlı ve ilaçsız tedavi yöntemleri başlanır. Hiperaktivite, tedavisi uzun süren bir rahatsızlıktır ve zaman içinde hastalığın belirtileri azalsa da kendiliğinde iyileşen ya da tamamen geçer demek pek mümkün değil. İleriki yaşlarda yani yetişkinlik döneminde de tekrar ortaya çıkabilir. Sonuç olarak tedavi edilmesi gerektiğini kişisel gelişimini ve akademik hayatını olumsuz etkilememesi için destek alması gerektiğini söyleyebiliriz.
“Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.”,
Blog İyileş size ve sevdiklerinize sağlık dolu günler diler!
📌Unutmadan;
💬Soru, öneri ve görüşlerinizi bize dilediğiniz zaman iletebilirsiniz.
🧡İhtiyacın olduğunda anda, İYİLEŞ yanında!
